Balıkların Akvaryum Yolculuğu

Akvaryum Yolculuğu​

Biyotop, bölge veya yaşam alanlarında çevresel koşullar oluşması ve ekosistemin belirli yaşam biçimleri geliştirmesidir. Her nehir köşesi, her su birikintisi, bir göl kenarı farklı bir biyotopları temsil edebilir, Biyotoplara akvaryumlarda sadakat göstermek balık ve bitkilere ait su ortamı yaratmak sağlıklı canlı yaşatmanın anahtarıdır. Gerek biyolojik ve fiziksel-Biota kimyasal özellikleri ile tam bir doğa taklidi neredeyse imkansızdır. Ancak bitkiler, balıklar, mercanlar, omurgasız vb gibi canlıları beslerken doğa ile özdeş akvaryumlar kurmaya özen göstermek gerekir.



Genellikle akvaryumlar açısından 5 ana grup coğrafi sulak alan bulunur. Tatlısu Amazon, Orta Amerika, Asya, Okyanuslar, Afrika ve acı su olarak belirtilebilir. Ama hepsi farklı ortamlara sahiptir. Afrika nehirleri, Kongo ve Zaire gibi her biri farklı bir biyotopu temsil eder. Amazon ve kollarının coğrafi ölçeği göz önüne alındığında pek çok farklı habitatları görebilirsiniz.

KUZEY AMERİKA MERKEZ:

Sert ve alkalinli sular, zengin yeşil bitki örtüsü. Doğuran balık türleri.

ROCKY GÖLÜ ORTA AMERİKA:

Sert ve alkali sular, taşlarla süslenmiş bölgeler, hiç bitki veya çok az bitki örtüsüne sahip, çamurlu tabana sahip alanlar bulunur. Yaygın türler ise Cichlasoma, Parachromis büyük çiklitler.

GÜNEY AMERİKA ( ARJANTİN PARAGUAY: )

Kimyasal parametreleri değişir, yılın belirli zamanlarında şartlar değişkendir. Kuru mevsim, yağışlı mevsim farklılıkları bulunur. Bu biyotop balık için mükemmel durumdadır. Parametrelerin geniş bir aralığı vardır.

GÜNEYDOĞU ASYA:

Çeltik alanları, nehirleri havuzları, küçük ve düşük oksijenli bölgeler içerir ve suyu nötr ağırlıklıdır. Bol bitki ve ağaçlıklardan oluşan labirentlere sahiptir.



ASYA NEHİRLERİ:

suları ve yarı nötr ve oksijen içeren şiddetli yağışların olduğu bir bölgedir. Mevsimsel asidik yumuşamalara maruz kalmaktadır. Genellikle ormanlık alanlar ağaç gövdeleri ile döşenmiştir. Bu biyotopun tipik türü rasboras, yayın balığı, Botia, Labeo, danios türleridir.

ASYA MANGROVE:

Ağaç köklerinden oluşan dekorasyon özelliği vardır. Sert su ve hafif alkali ve yine acı sular içerir. Çünkü gelgit saldırılarına maruz kalır. Kumlu toprak ve çok az bitki ve yine hiç bitki olmayan alanlar içerir. Okçu balığı gibi sıçrayan çamur zıp zıpları ve kirpi balığı ve ilave olarak arı balıkları örnek verilebilir.

AMAZON:

yumuşak sulu olanlar, asitli sular içerir. Sayısız balık bu biyotopa aittir. Neon ve Discular örnek verilebilir.

AFRİKA MALAWİ GÖLÜ:

Sert su ve alkalinli sular içerir. Bol kaya yığınlarından ve uçurumlardan oluşur. Sıcaklık 26 derece ortalamadır ve balık temeli endemik çiklitleri barındırır. Balık türlerinin bazıları şaşırtıcı biçimde Tanganika türlerine benzer. Malawi balıkları hobimizde önemli bir yer tutar. Aşağıda genel tanıtımı olan Tanganika balıkları ile benzer türleri belirten bir fotğraf aşağıda görülmektedir.



AFRİKA TANGANİKA GÖLÜ:

Su çok sert ve alkalin, kumlu toprak ve bol kaya barınak ve gizleme alanlarda kısa, boş salyangoz kabuğu Bazı bitki limiti mağaralar oluşturulması. la temperatura no debe subir de 26º. sıcaklık 26 º yükselen gerekir. Básicamente cíclidos endémicos. Temelde endemik cichlidleri.

AFRİKA VİCTORİA GÖLÜ:

Esas olarak Tanganika Gölüyle çok benzerlik gösterir. Belki biraz daha yumuşak su farkı bulunur. Temelinde endemik cichlidleri barındırır.

AFRİKA NEHİRLERİ:

Su yarı asidik, son derece temiz, kumlu kayalık veya toprak kayalık alanlardan oluşur. Bitki örtüsü bolluk gösterir.

AVUSTRALYA - YENİ GİNE:

Yarı sert su, pH ve su netliği yağışlı mevsime bağlı olarak değişir. Bol bitki, çakıl, yumuşak veya çok aydınlanmış ortamlar. Tanınmış akvaryum türü ise Rainbow balıklarıdır.

TUZLU SULAR:

Geniş bir alanı ve bölgeleri içerir. Resif canlıları deniz akvaryumlarına daha uygundur. Tuzlu su bölgelerini ayrı bir başlıkta ele almak daha doğru olduğundan kapsamlı girilmemiştir.

Akvaryumlarımızın misafirlerinin genel olarak var oldukları biyotoplar yukardaki bölgeler olsa da, zaman içinde kapalı sistemlerde üretilen nesiller halini almışlardır. Bu genetik yapılarında değişim yapacak kadar uzun bir aralığa sahip olmasa da genel olarak üretimi gerçekleştirilen sulara bir alışma eğilimini getirmiştir. Bu açıdan bazı türleri akvaryuma hazırlarken bu konu dikkatlerden kaçmamalıdır.

Faydalı olmasını dilerim...

Yazının tamamı tarafımca www.avaryumportali.com platformu için yazılmıştır.