100x60x50h Bitkili

Uzun yıllardır deniz ve resif akvaryumları ile uğraştığımı forumun eski müdavimleri bilir, ama nerdeyse son birkaç senedir aktif olarak hobiden çıkmış ama gelişmeleri takip etmekteydim. Bu son birkaç yıldan beri iki üç yılda bir yaşadığımı görev yeri ve daha önemlisi ülkenin ekonomik durumu bir türlü deniz akvaryumu hobisine dönmemi zorlaştırdı. Buna rağmen içimizdeki sucul yaşam özlemini biraz bastırmak için son yıllarda özellikle Avrupa ve asya'da yükselişe geçen bitkili akvaryum olayına gireyim dedim.

Aslında bitkili akvaryumlar çok uzağında olduğum bir konu değil, hatta 2009'dan önce ilk deniz akvaryumu olaylarına girmeden önce high tech diye tabir edilen karbondioksit destekli bitkili akvaryum denemem vardı. ama 2000'li yılların ortası gibi olan bu dönbemden beri bitkili tank dünyasında oldukça ilerlemeler meydana gelmiş. Birçok bildiğimiz şeyler ya demode olmuş ya da daha yeni ve teknolojik malzemelerle yer değiştirmiş.

Daha fazla uzatmadan ekipmanı tanıtayım.

Akvaryum Yener Yılmaz yapımı 100x60x50h bir akvaryum, sump iptal edilmiş durumda, aslında bu büyüklük bitkili akvaryum için oldukça geniş bir hacim sayılır, bunun yarattığı dezevantajlara ve avantajları yeri gelince değinirim.

Filitrasyon Eheim 2217 yaklaşık 20 yıldan beri elimde olan hepinizin bildiği gibi tam bir "workhorse" ekipman. aslında bu hacim için yetersiz onun için Sunsun 603b küçük bir filitre ile destekleniyor, daha doğrusu bazı absorbant medyalar seachem purigen ve aktif karbon sunsun'un içinde.

Işıklandırma için biraz paraya kıyıp Chihiros wrgb 2 90cm aydınlatma kullandım. Işıkjlandırma resifte olduğu gibi bitkili akvaryumda da en kilit ve kritik nokta. oldukça iyi bir ekipman olmasına rağmen 60 cm en bitkili akvaryumlarda pek tercih edilen bir ebat olmamasından dolayı ışık alanının kapsama problemi yaşadım, onun için bu aydınlatmayı daha ön tarafı aydınlatacak konumda tutup arka planı desteklemek için oldukça ucuz yollu Armatürk marka yerli ve ucuz bir armatürle destekledim.

CO2 : 2kg co2 tüp ve yıldız co2 regülatörü, ista min max co2 reaktörü.



23 Ağusto 2023 Taş ve tabanı yerleştirdim.

Dekor ve Taban: Dekor için kullandığım kayalar gevşek sert olmayan bir granit türü, normalde çok sert olan granit değil kolayca kırılıp şekil verilen taşçılıkta kullanılmayan bir malzeme, kendim toplayıp şekil verdim.

tabanda ise 2-3 mm civarı deniz kumu kullandım. Bu seçim en yaptığım en kötü seçimdi çünkü bu tür inert ve inaktif, besinsiz bir taban seçimi büyük bir hataydı. Aquasoil kullanmak bu hacimdeki bir akvaryumda çok maliyetli olacaktı ama en azından tabanda daha besleyici bir toprak kullanılabilirdi. Hatta kurulumu bozup aquasoil kullanmayı çok düşündüm ama bu kadar hacmi ve kayayı yeniden çıkarıp düzenleme yapmak açıkçası kesmedi ve zor olanı seçim tablet gübre vb yöntemlerle tabanı sonradan zenginleştirmeyi tercih ettim. Bu aşamada kesinlikle tavsiyem maliyetlid e olsa yatırım planına mutlaka aquasoil'i öncelik vermeniz.



7 Eylül 2023

Bitkileri kurulumdan 15 gün sonra ekliyorum, ilk bitkiler Monte Carlo haricinde basit bitkiler:
Hygrophla Difformis (çınar)
Hygrophila Polysperma (zeytin)
Ludwigia repens (gül)
Lymnophila sesiliflora
satıcının bir alternanthrea olduğunu iddia ettiği ve benim hala ne olduğundan emin olamadığım türler.
ve Microthemum Monte Carlo

Bu büyüklükteki bir akvaryum için ilk seferde daha çok bitki girmek kesinlikle gerekli.


3 Ekim 2023

Bitkilerin eklenmesinden bir ay sonra bir nebze gelişim var ama Tabandaki bitkiler montecarlo artı bir ton alg. Bu arada neon tetra, Trangenik tetra ve zebra balığı ekliyorum. Trangenik balıkların varlığından da yeni haberim oldu. Kimisi hoşlanmasa da çok sağlam ve güzel canlılar. Dünyanın ilk genetik olarak modifiye edilmiş pet hayvanları. Tatlısuda adeta resif ambiyansı yaratıyorlar.

Bu aşamadan sonra esas sorunun kullandığım şebeke suyundan olduğunun fakına varıyorum, yeniden yadigar RO cihazımıza dönüş yapıyoruz, artık haftalık %30 civarı su değişimi RO suyunu yeniden mineralize ederek gh:4 KH:2 ayarına getiriyorum ama değişim ve gelişim yavaş yavaş başlıyor.



30 Ekim 2023

Bu aşamadan sonra tabanın zayıflığından dolayı bitki gelişim yavaşlığı, sağlıksız bitkilerin alglerle başa çıkamama problemleri ile uğraşıyorum. Aslında iddiasız kolay bitkiler olmasına rağmen zayıf taban ile bu iş olmuyor. İşin başında aquasoil veya toprak destekli bir taban kullanmamamın bedelini ödüyorum. Bundan sonra işi buradan kurtarmak için kendi yapımım kil-torf karışımı taban gübrelemesine başlıyorum. Saçma sapan sıvı gübrelemeyi azaltıp, düzenli su değişimi zayıf bir dozlamaya geçiyorum.

 

Son budama öncesi ve sonrası fotoğraflar 15 Ocak 2024

 

26 Ocak bir budama öncesi daha.

 

Çok güzel, çok doğal

 

Evet çok doğal değil ama , enteresan ve dayanıklı türler, Aslında sularda kirliliğin tespitine yönelik bir amaç ile geliştirilmesi planlanmış, yani bazı kimyasallar tarafından kirlenince bu balıklar bu proteini sentezleyip indikatör rolü üstlenmesi düşünülmüş ama sonradan iş ticari yola girip patentleme durumuna gitmişler.Yeşil, ve sarı floresan proteini kodlayan genler denizanasından alınma genlerden, kırmızı ve mavi tonlu genlerde mercanlardan alınmış.

Aslında Glofish firması bu benim patentim benden izinsiz satamazsınız diye açıklama yapmış ve balıkları infertil olarak olduğunu açıklasa da bir çok üretici hızla üretmeye başlamış.

Eskiden bu tür balıklar yemleme, boyalı suda tutma hatta enjeksiyon ve tatoo makineleri ile renklendirilirdi, Akvaryumcularda bu tür balıklara sık sık rastlardık aslında. Ama transgenetiklerde sonraki kuşaklara da aktarılabilen oldukça baskın bir gen kullanıldığı için üretimi kolay ve dayanıklılar. Hatta bazı hobiciler transgenetiklerin orjinallerden daha dayanıklı olduğunu bile iddia ediyor. (mesela ben)

Doğaya zararı var mı konusuna gelirsek. Uzak doğuda üretiminin yapıldığı bazı ilkel üretim havuzlarından doğaya karıştıkları ama hayvanların yapı itibarı ile floresan renklerinden dolayı avcıların kolay hedefi olduğu ve bu yüzden doğal sularda üreyemedikleri belirtiliyor. Ama bunun yanında yapılan denylerde erkek trangenetik balıkların doğal dişiler tarafından daha çekici bulunduğuna dair enteresan çalışmalarda var ama bu son durum onlara bir avantaj yaratmıyor.

An itibarı ile Amerika'da ve Avrupa'da yasaklı bir durumda ama piyasada bulunabiliyor. Yasaklanma gerekçesi bu ülkelerdeki daha önce çıkarılmış genetiği değiştirilmiş kültür balıkları özellikle genetiği değiştirilmiş somon'a karşı mevzuat. Üretici firma bu balığın bir süs hayvanı ve gıda amaçlı olmadığına yönelik başvurular yapsa da bazı çevre kuruluşlarının ve hassas gruplar tarafından olay protesto edilmiş. Yabancı forumlarda gördüğüm durum böyle olsa da her yerde temininde pek de sıkıntı olmadığı yönünde.

Kişisel düşüncem seleksiyon ile artık yamru yumru patates olmuş japon ve amerika cikletlerinden daha yapay değiller. Cartlak ve parlak renklerinden dolayı kamuflaj özellikleri kaybettikleri invaziv bir tür olabileceğini de sanmıyorum.

Ama herkesin kendi yaklaşımı ve zevki

 

Balıklarda sıkıntı yok, tank çok doğal görünüyor abi .