BeanAnimal C2C Taşırma Sistemli Deniz Akvaryumu Kurulumu

Herkese merhaba, halihazırda 1 yaşını doldurmuş olan akvaryumumun konusunu genel istek üzerine açmaya ve tasarım ve inşası başta olmak üzere önemli aşamalardan bahsetmeye karar verdim. Resim-yoğun bir konudur, bilginize

Takip edenlerin bildiği üzere akvaryumda BeanAnimal iniş ve coast-to-coast (C2C) taşırma kutusu dizaynları uygulandı. Bununla ilgili teorik detay bilgileri burada ve buradaki konularda görebilirsiniz.
Dilerseniz en başlara gidelim, dolabımız yapılmış ve sığıyor mu diye deneme yapılması için akvaryumcu arkadaşa ulaşmış.




Akvaryum dolabı için genelde 70-80 cm yükseklik önerilir. Oturma noktasından birçok deneme yaptıktan sonra ben yüksekliği yaklaşık 90 cm gibi tutmaya karar vermiştim. Bugün diyorum ki, iyi ki de öyle yapmışım. Protein skimmer’ın yükseltilmesi gerektiğinde o ekstra 10 cm acayip işime yaradı.

Akvaryum detaylarına gelince, akvaryumu koyabileceğim tek yerde maksimum genişlik 90 cm idi, o yüzden çok istesem de 100-120 aralığına gidemedim, ancak derinliği 70 yaptım, şu anki düşüncem, deniz akvaryumlarında olması gereken minimum derinlik 70.

Böylece akvaryum ölçüleri de 90x70x55 olarak belirlendi.

Yapıştırılması biten tanktan fotolar (Bu MDF giydirme öncesi, her şey yolunda mı görmek için. Yeni tank gibisi yok, pırıl pırıl ! )




Taşırmanın yan ve alt duvarını füme yaptırmıştım, ışık çok sızıp da corallin gelişmesin diye. İşe yaradı mı? Eh.. belki biraz. Daha koyu da olabilirmiş.

Borulama deliklerinin ilk çizimlerini Google SketchUp’da yapmıştım, o tasarımda camdaki 3 deliği ortalamış, geri dönüşü de sağ ve sol kenardan 1’er delik daha açarak vermeyi düşünmüştüm, ancak sonrasında geri dönüşler için taşırmanın da delinmesi gerektiği anlaşılınca ve reefcentral’daki expert şahsiyetler ısrarla tek geri dönüş olmasının faydaları konusunda başımın etini yiyince, uğraşmaktan bıkıp geri dönüşü üstten geçen bir boru ile verdim. Bu kararımın da faydasını sonra gördüm. Tasarım değişince, 3D çizim işini bırakıp powerpoint e geri dönmüştüm, çok merak edilen ölçüler aşağıda, akvaryumcu arkadaşa mail atmışım o zaman (umarım bunu da son dakkada değiştirmemişimdir )



Her ne kadar gerek yok dense de, emniyet inişinin (bende yukardaki şekilde en sağdaki) 0.5 cm daha diğerlerinden yukarıda olması faydalı olabilir gibi..



Yukardaki resimden de görüldüğü üzere borular 32’lik. U-PVC diye adlandırılıyorlar. Tüm borulamayı kendim yaptım, ihtiyacınız olan şeyler, metre, yeni bir kıl testere, pvc talaşının dökülebileceği bir balkon ve Tangit yapıştırıcı.



Bu resimde de akvaryumdan çıkan boruların ilk dirseklerini görmekteyiz, tepedeki siyah renkli vida-kapaklara dikkat. Başta bu akvaryum çıkış dirseklerinin böyle T şeklinde değil de normal, yuvarlak dönüşlü, dolayısıyla kapaksız 90derece dirsekler olabileceğini düşünmüştüm. Orijinal tasarıma sadık kalmanın faydasını 1 sene sonra boru tıkanınca gördüm. Kara kara bu borunun içine nasıl ulaşacağımı düşünürken varlığını unuttuğum kapakları ancak fark ettim . Temizlik 5 dk sürdü .



Bu da taşırmadan çıkıp yukardaki T’ye ulaşan boru ek yeri. Resimde 2 adet conta görünüyor (birlikte verilmişti) ancak ben bunların birini kullandım, akvaryum arkası çıkış yüzeyinde conta kullanmadım, bu zamana kadar da sorun olmadı.



"Herşey yolunda mı, parçalar birbirine uyuyor mu" denemeleri…



İzolasyon için teflon bant sararken öğreniyorum ki teflon bant izolasyon amaçlı değilmiş, lubricant’mış. Yani takılacak kısım dişlerde daha kolay ilerlesin, sıkışmasın diye. İzolasyon için dişlere sıvı conta sürmemi önerdiler, adını soyadını da söylediler, Rector Seal No5. Gelgelelim, en küçük boyu 15 lira civarı olan bu zımbırtıyı o zamanki firması bana göndermeyi başaramadı, öyle olunca teflonla devam ettik.

Dişlerin hava geçirmeyecek şekilde izole edilmesi özellikle tam-sifonlama yapan boruda önemli, diş aralarından sızan çok az bir şey hava dahi, sump a kabarcık atılmasına sebep olabiliyor. Tabi zamanla borular organik maddelerce içten astarlandığından çok küçük hava kaçakları tolere edilebiliyor.

 

Artık herşey yerli yerine oturuyor. İlk denemem olduğundan, su kaçıracak mı, yeterince sıktık mı endişeleri de var. Her iki uçtan 90 derece dirseklerin ve T’lerin vidalandığı dışı vidalı boru (üzerinde beyaz teflon bant görünen) boydan boya uzandığı için, ben sıkıştırdığımı zannederken o meğerse iç tarafta dönermiş, böyle olunca da bir baktım bir tarafta çok vida var, öbür tarafta birkaç diş kalmış. Benzer sistem yapacaklara bu duruma dikkat etmelerini öneririm, yapışkan sürülüp diğer parçalar sabitlendikten sonra iş işten geçiyor.



Bu resimde de camdaki deliklerin neden çok dip dibe açılmaması gerektiğini görmekteyiz

Aslında benzer sistemleri ilk kez ve kendisi kuracak arkadaşların boru tesisatının montaj simülasyonunu bir mukavva üzerinde denemelerinde fayda var



Arkadan borulamanın genel hali, geri dönüş de takılmış. Boruların Sump camının üzerinden sump’un içine uzandığını görüyorsunuz. Sump un arka kısmında boydan boya tatlı su bölmesi var, sump yerine oturduğunda, borular tatlı suyu ayıran camı sıyırarak geçip sump’a uzanıyor. İşin güzeli, sump’ı planlarken bunu ölçmek gerektiği hiç aklıma gelmemişti



Bu da dolabın iç görüntüsü. Yukarda bahsettiğim mevzu daha net görünüyor. İnişlerdeki son dirsekleri, ilerde modifikasyon gerekirse diye sadece taktım, yapıştırmadım. Arkadaki saf su bölmesi yaklaşık 40 litre su alıyor, ortalama 10-12 gün civarı idare ediyor.



Sump demişken, sketchup öğrenmek zorunda kalınca, bari boşa gitmesin diye sump’ı o programda tasarladık



Sump’ta kullandığım prizler, çok kaliteli olmasa da şimdiye kadar iş gördü, sağlı sollu 2 adet kullandım.



Aydınlatmalar 2 adet Kessil 350W. Su dolup kayalar da yerleşince, yukardaki şekil çıktı ortaya.
Kurulumda farklı organik atıklar girmesin diye, karides vb gömmek yerine amonyum kullandım ve 3 günde bir 1 ampül prodibio biodigest kırdım. Toplamda yanlış hatırlamıyorsam 5-7 tane civarı ampül kırıldı. Döngü gayet güzel başladı, diatom evresi de hızlı geçti. Ama gelgelelim, NH4 testlerinde amonyum eksikdikçe ben eklemişim, sanki yeterince ekli değilmiş gibi. Sonuç, bütün eklenen amonyum, nitrata dönüştü, boş akvaryuma defalarca su değişimi yapmak zorunda kaldım, 20 civarlarına çekebilmek için

Eski akvaryumumdaki blue ve yellow tang buna transfer oldu, kurulumdan yaklaşık 2 ay sonra. Herşey tam oturmadan canlı taşımak istemedim. Bir Leather, bir kırmızı monti plate ve bir mushroom kayası da yine transfer edilenler arasında. Bu akvaryuma balık olarak 2-3’er adet kromis ve antias ekledim ama her iki grubun da en güçlüsü diğerlerini ekarte etti (genellikle yerde buluyordum elemanları). Kestane de almıştım ama nitrat yüksekliğinin ilk kurbanı oldu

Şu anki canlı stoğu;
Blue Tang
Yellow Tang
Chromis
Anthias
Naso
Favia
Fungia (3 adet)
Mushroom kayası
Devasa hale gelmiş leather (nerdeyse servis tabağı denebilir)
2 büyük zoa kayası (fosforik yeşil ve diğer biriki renkten de var)
Rose bubble anemon, orijinal renginden eser yok, nitrat fazlalığı?
2 farklı yerde pembemsi monti plate
1 adet kırmızı monti (eskisi tabak büyüklüğündeyken mushroom lara değdi, 2-3 güne eridi gitti, neyse ki taşıma esnasında oluşan(!) frag tekrar büyüyor )
Ölmekle kalmak arası kısa tentaküllü bir star polip.
Sağda solda gelişen mushroom borazanları

Ufak bir enstantane ile kurulum konusunu bitirelim:

 

Yeriniz varsa ve buna rağmen 70 derinlik kullanmamışsanız sadece pişmanlık olur sonu.. O yüzden (elbetteki imkan ve olanaklar dahilinde; Yer, para vs) en düşük 70 diyorum, 60 veya 50 de balıkların sizden uzaklaşması ile gelen derinlik hissi kayboluyor. 40 da ise hiç bilemiyorum

 

Mukemmel bir tanıtım olmuş emeğinize sağlık,
Sormak istediklerim yüzey yağlanması garanti sıfırdır, fakat geçişte ben ızgara göremedim balık veya snailler taşırma kutusuna kaçmıyor mu, siyah pleksi en incesinden taşırma kutusunun ön yüzeyine silikonlansa hem belirttiğiniz ışık geçirimi sıfırlanır, hemde özellikle snail grubunun geçişi önlenmez mi, bunları merakımdan soruyorum herşeyiyle harika olduğu belli,
Birde neden akvaryumun içinde taşırma kutusu oluyor bu sistemde zaten arka kısımda duvara bitişik değil, arka kısıma boydan boya taşırma kutusu ile sağlanamazmı aynı sistem, taşırma kutusunun dibinden direk indirerek

 

Teşekkürler, umarım akvaryum kurmak isteyenlere, referans olamasa da, yol gösterici nitelikte olmuştur.
Taşırmanın içindeki dirsek boruların ağız kısmına 5L'lik pet şişelerin kapaklarında birçok delik açıp taktığınızda birşey kaçamıyor. Doğrudur snailler taşırmaya giriyor, orda gezinip geri ana tanka dönüyorlar. Izgara kullanmamamın sebebi zaten yüzey yağlanmasının PS'ye yolunu bulmasının önündeki engelleri kaldırmak. Dolayısıyla ızgara kullanma işi, ana fikre ters. İlkbaşta süzgeç kullanmadığım için 1 snail boruya kaçtı onu da hallettim, onun dışında 1 yıldır hiçbir sorun yok.

Dediğiniz gibi, aynı sistem akvaryumun dışında da yapılabilir. Taşırmanın tabanından iner borular. Ben akvaryum arkasında ayrı bir cam bölmeyi güvenilir bulamıyorum, o yüzden ana tank gövdesi dışında ayrıca su kütlesi taşıyan bir kutu istemedim. Tamamen kişisel tercih, fonksiyona etkisi yok, her iki tipte de uygulayabilirsiniz.

 

Teşekkür ederim Mahir Bey, umarım uzun uzun anlatmam ukalalık olarak görülmemiştir, burda zaten biliyor olanlara değil, yıllar içinde yeni başlayacaklara küçük bir bilgi yardımı olsun diye lafı bilerek uzattım.

Malum, ilk başladığımızda, karanlık sulardaki nemo gibi bakıyorduk biz de etrafa, bunu doğru mu yapıyorum acaba? Şöyle olursa taşar mı?...

 

Hmm.. Tam taşırma derken? taşırma kenarından taşırma kutusunun içine akan suyun sesini mi diyorsunuz? Eğer öyleyse, orda ses çıkmıyor, kulağınızı 2 cm kadar yaklaştırabilirseniz, zarif bir mırıltı duyarsınız belki. Kullandığım motor Jebao DC-10000, II nolu ayarda çalışıyor (en düşük ayar 7000L 'ye denk geliyormuş, biraz fazlası- basış yüksekliği farkı, eşittir 4-5000 litre/saat çeviriyordur sanırım.. Taşırma'nın su seviyesi, ana cam kenarından 3 cm aşağıda, yukardaki çizimde de görülüyor (Keşke 4 cm filan yapsaymışım, su biraz yakın kaldı cam kenarına, kolayca sıçrıyor dışarı)

 

Cok güzel elinize emeğinize sağlık.

 

Teşekkürler arkadaşlar.

 

Alper Bey süper bir anlatım olmuş, emeğinize sağlık. Beananimal ve c2c ile ilgili kafamdaki bir çok şey aydınlanmış oldu.

Dış motorun borusunu neden taşırma kabının içinden geçirmek istemediniz, tek boruyu anladım ama içeriden geçmesinin nasıl bir sakıncası olabilir.
Nette dolaşırken gördüğüm bir fotoğraf.



Birde sumpa inen borulara nasıl öyle 120 derecelik bir açı verdiniz anlayamadım.

Tekrar teşekkür ederim.

.....

 

Merhaba. Geri dönüşü soruyorsunuz sanırım. Önce akvaryum camını sonra da taşırma kutusunun camını delerek ana tanka ulaşacağından, ekstra her delik, akvaryumu fiziksel olarak zayıflatacaktır. Artı, taşırmanın taşma duvarından geçeceğinden, ordan sessizce akan suyun yolunda duracaktır.

Devamında, tanka ulaşan boruların ağızları akvaryum su seviyesinin altında kalacağından, kafa motoru durduğunda sump a sifonlama ile baya bir su geri gidebilir (tabi dirsekle engellenebilir ama dirsek ucunu yukarı vermek gerekir, o da normal zamanda su basarken gürültü yapabilir). Dediğim gibi, bazı şeyleri, işi bilenler öyle dediği için yapmıştım. Sonradan çıktı hepsinin sebebi.

Açıya gelince, Pimtaş ta 120 derecelik dirsekler var.

 

Teşekkürler, bir yıldır iyi gidiyor, umarım sıkıntısız devam eder.
Konuyu zaten akvaryumdan ziyade sistemi tanıtmak amacıyla açtım (akvaryumda çok bi popülasyon yok zaten, nitrat ve ca reaktörü konuları sona erince artacak inş.).

Mavi aparatlara gelince, tüm borulama ekipmanını tarımsal damlama sulama malzemesi satan bir yerden temin ettim. Ancak mavi aparatı takmak için vidalı siyah kapağa delik ve diş açtırmak gerekti. Onu yapacak yeri bulmak için baya gezdim.

 

Akvaryumdan bir video;
(Zoa kolonisinde gezen snail e ne demek lazım bilmiyorum ki)

 

Ikisi Şato, biri de kırmızı renkli diğer bir makro. Sump ta siporax lar yer işgal edince yukarı taşıdım, bir de gece sumpta yanan ışık, ps gövdesi içinde sağlam corallin geliştirdi Kapattım onu da.

O değil de, bugünlerde ph gündüz 7.9 gece 7.6 lari görüyor, aşağıda ışık yanarken gündüz 8.1 filandı. Çok düşük olmamakla birlikte, endişelensem mi acaba..?

 

Bundan önceki sayfada yazanlardan hiç bir şey anlamadım ama artık konu benim için güzelleşiyor Maşallah ne güzel tarla gibi tankınız Alper bey.Öyle kıvrım kıvrım olmuş montiporalardan gözümü alamadım.

 

Teşekkür ederim Yağmur hanım, küçük bir fragdı kendisi yılın ortalarında. Bir de yeşil monti bulabilirsem hayat bana güzel olacak
Tarla kısmına gelince, kaya dizaynını iptal edip düzlemesine yerleştirdim taşları, böyle oldu.